2 Mayıs 2015 Cumartesi

Hangi Dinin Dindarısın?

         Bize ilahi dinlerin geliş sebebinin, toplumların ahlak değerlerinin kaybolması ve yeryüzüne kaosun hakim olmasını olarak öğretildi. Bilinen tüm peygamberler,hak ve adaleti,güzel ahlak ve insani değerleri yeniden tesis etmek için tebliğlerde bulunduğu anlatıldı.
         Hz. Musa peygamber olmadan önce,Mısırda Firavun,halkı üzerinde gerçek bir kölelik yönetimi kurmuştu. Köleliğin sürmesi için onlara zorla ve işkence ile baskı altında tutma çabasındaydı. O kadar ileri gitmişti ki halkın nüfusunu bile kontrol etme çabası içindeydi. Kendisine ileride tehlike oluşturacağını düşündüğü erkek çocuklarını öldürtüyor,kız çocuklarını ise kendisine hizmet etmesi için sağ bırakıyordu. Kendini Tanrılaştırmıştı.
          Bu şartlarda kendisine peygamberlik gelen Hz. Musa vahyedilen on emirden bazıları şunlardı:
          -Allah'tan başkasına tapmayacaksın
          -Allah'ın adını boşa anmayacaksın
          -İnsan öldürmeyeceksin
          -Zina etmeyeceksin
          -Çalmayacaksın
          -Yalan söylemeyeceksin
          On emirden anladığımız, o dönemim toplumunda bunların yaygın olması ve vahiy yolu ile bunları insanlığa anlatmak.
          Hz. İsa peygamber olmadan önce,yaşadığı Filistin topraklarında ise Dini konular çıkar meselesi haline gelmiş,Kudüs'te mabet ticaret yeri haline dönüştürülmüştü. Dini sınıf, halk üzerinde her türlü baskıyı oluşturuyor,yüksek faizlerle halkı canından bezdiriyordu. Hak ve adalet kavramları kalmamıştı. Güç kimde ise o nun kuralları uygulanıyordu.
          Sadece Hz. Meryem'e atılan iftiralar ve Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesi hadisesi bile o toplumun içinde bulunduğu sapkınlığı anlamamızda yeterlidir sanıyorum.
          Peygamberimiz Hz. Muhammet peygamber olmadan önce Arap yarımadasının hali ise içler acısı bir durumdaydı. Tam bir bedevi toplumlardan oluşuyordu. Başkalarının malı ve ırzını çalarak yaşıyorlardı. O dönemde kan dökmek, büyüklenmek, gurur, zalimlere yardakçılık yapmak, mazlumların haklarını çiğnemek, zina, ölü eti yemek, kan içmek kabul gören davranışlardandı.
         En büyük utançlarından biri ise kız çocuğu babası olmaktı. Bu yüzden kız çocuklarını diri diri gömüyorlardı.
         Egemen zümre, din adamlarını ve hukuk bilginlerini denetim altına almış, kalem ve kılıçla istedikleri gibi hükmediyorlardı. Bütün ticari imtiyazlar bu sınıfın elindeydi.
         İşte size üç büyük dinin peygamberlerinin hangi ortam ve şartlarda insanlığa gönderildiklerini kısaca anlatmaya çalıştım. Allah, hangi durumlarda insanlığa destek olmak için elçi gönderdiğini yazdım. İnancımıza göre son elçi peygamberimiz olduğuna göre artık bunlardan dersler çıkarmak bizlerin elinde.
         Bir o tarihlerde yaşanılanlar bir de günümüzde yaşanılanları kıyas ettiğimizde bana da sormak düşüyor;
         Arkadaş, Hangi Dinin Dindarısın ?

          Hoşçakalın.
         

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder