14 Mart 2018 Çarşamba

BEYİN,AKIL ve RUH Denklemi

                    Beyin, ses,ışık,koku geçirmeyen,dünyanın en korunaklı yapılarından olan kafatasının içindedir. İnsan vücudunun %2 sini oluşturur. Buna rağmen, alınan oksijenin %25 ini, kalorinin %20 sini, kanın %15 ini kullanır.
                    Bir insan yaklaşık 15 Milyar beyin hücresi (Nöron) ile doğar. Beyin hücreleri,diğer hücrelere göre daha az ve yavaş ölür. Yerine yenisi üretilmez. Beynin kapasitesi nöron sayısı ile ilgili değil,kurduğu bağlantılarla ilgilidir.
                    Bir beyin hücresi 15 bin diğer beyin hücresi ile bağlantı kurabilir. 5 yaşına kadar, nöronlar arası bağlantıların yarısından fazlası kurulur. Bir nöron diğer bir nörona saniyenin onda biri kadar bir zamanda ulaşır.
                    Şöyle düşünün; Herbiri 15 bin koldan birbirine bağlanmış 15 milyar değişik bitki ve ağacın olduğu bir bahçe.
                    Şimdi  biraz işleyişine bakalım.
                    Daha önce belirttiğim gibi, beyne dışardan ses, ışık, renk, koku gibi verilerin girmesi imkansızdır. Bunlar beyne elektromanyetik dalgalar olarak girer. Beynin içinde şekillenir.
                    Beynin üç kısmı vardır.
             1-   Beyin sapı; Omuriliğin tepesini çevreleyen kısımdır. Temel yaşamsal fonksiyonları kontrol eder. Nefes almak, kalp atışları, refleksler, kalıplaşmış tepkiler burdan kontrol edilir. urda düşünme yoktur. Beynin bu kısmı kuş ile benzer özellikler gösterir. Önceden programlanmıştır.
             2-   Limbik sistem; Beyin sapını çevreleyen kısımdır. Tüm duyulardan gelen verilerin ilk geldiği alan burasıdır. Ve burada düzenlenir. Aynı zamanda tüm duygularımızı kontrol eden merkezde burasıdır. Acıktığımızda, öfkelndiğimizde, aşık olduğumuzda, yas tuttuğumuzda bu alan devrdedir. Ayrıca uyku kontrol merkezide buradadır. Ve beyin kimyasallarının düzenlendiği alandır. Birbirlerine bağlı bitki ve ağaçların olduğu bahçemizin giriş ve çıkış kapısına benzetebiliriz.
              3-  Neokorteks; Düşüncenin merkezidir. Görme, işitme, konuşma, düşünme gibi üst düzey beyin fonksiyonlarının yönetildiği alandır. Anlam veren merkezdir. Herbir verinin, bilginin ayrı ayrı depolandığı bölümler vardır. Limbik sistem ile neokorteks arasında çok fazla bağlantı vardır. Oyüzden insanlar düşünerek duygularını yönetir, kararlar alır.
                   Şimdi daha fazla anlamaya çalışalım; Beyin sapı eşik, limbik sistem giriş ve çıkış kapısı, neokortekste birbirleri ile bağlantılı envai çeşit bitki ve ağaç dolu bahçe. Bahçede en fazla hangi bitkiye yada ağaca uğruyorsanız,bakıp besliyorsanız en fazla o gelişir. Aynı zamanda geçtiğiniz yol genişler. Birbirine faydalı olanlar, etkilenenler daha fazla birbiri ile ilişki kuranlar ve onların yolları gelişir. Faydalı yada zararlı olabilir. Hiç bakılmayan, beslenmeyen, uğranılmamış bitkiler zayıflar. yolları belirginsizleşir. Onlardan verim alamazsınız. Hem tüm bitkiler faydalı olmak zorunda de değildir. Bazen zararlı bitkileri besliyor da olabilirsiniz. Ne kadar çok bitkiyi besler büyütürseniz, o na giden yolları temizlerseniz o bahçeden o kadar çok verim alırsınız. Ha burada şunu belirtmeden de geçmeyelim, Bu ürünler aynı zamanda sizin dışarı çıkarttıklarınızdır.
                    Beynin işleyişini az da olsa anlattım. Daha sonra daha detaylı olarak anlatmaya devam ederim. İşte Akıl denen şey ise bu beslediğiniz, büyüttüğünüz bitkiler, açtığınız yollar ve dışarı çıkarttığınız ürünlerin tamamıdır.
                     Beyin, genelde resmin tamamına odaklanır, detaycı değildir. Toptan genellemeler yapar. Akıl detaycıdır. O yüzden beyin aldanır, yanılabilir. Ama akıl aldanmaz, en fazla seçer.
                    Bu bağlamda Ruh denilen şey ise; Kontrol ettiğimiz yada kontrol edemediğimiz duyuyu ilk aldığımızdan son çıkardığımız ana kadar, içinde kimyasalların da olduğu,ben buna denge denetleme ve onarma diyorum, tüm sistemin adıdır.
                    Şimdi pratik yapma zamanı. BİR DAHA DÜŞÜN