21 Mayıs 2018 Pazartesi

1 İNSAN 1 RAKAM

                     Bu yazımda, seçimlerin, toplumsal psikolojisi üzerine bir değerlendirme yapmaya çalışacağım.
                     Bizim gibi ülkelerde, seçimler hep en önemli seçim bu, en kritik seçimler gibi sözlerle anons edilir. Toplum zoraki olarak gerginliğe itilir ki, taraf olsun. Konuşulması gerekenler konuşulmasın. Hesap vermesi gerekenler hesap vermesin diye kurgulanır en çokta. Oysa, halkın sorması gereken çok soru, çocuklarının geleceği ile ilgili endişesi, atılması gereken onca adım varken.
                   Bizim gibi ülkeler demekten hiç hoşlanmıyorum. Bunu tekrarlamak acı veriyor aslında. Ama malesef durum bu.
                   Şimdi neden her seçim en önemli seçim denme meselesine geri döneyim.
                   Çünkü yönetmek ehliyeti için seçim şart. Rakamlar çok önemli. İnsan olmanın çok bir kıymeti yok. Seçim sürecinde her insan bir rakam. Hal böyle olunca seçimlerde hatırlanır her bir insan. Rakam oldukları için değerlenir. Ta ki o rakama ulaşıncaya kadar. Sonra unutulur, bir daha gerek duyulana kadar.
                    Yoksa, insanın,insanca bir kıymeti olsa, ülke geliri hakça paylaşılıyor olması gerekmez mi? 4 kişilik bir aile, yılda 40 bin dolarım nerde diye sormaz mı?
                     Suçsuz yer insanlar işten atılır, mağdur edilir mi?
                     Güçlünün yanına gidip Adalet dilenmek zorunda kalır mı?
                     Çocuklarına , eşit şartlarda eğitim aldırmak için onca mücadele verir mi?
                     Gençler, iş bulmak için torpil aramak zorunda kalır mı?
                     Hasta, şurda çok iyi bir doktor varmış diye gezer durur mu?
                     Aydın, bunu dersem yada yazarsam başıma bir iş gelir mi diye düşünür mü?
                     Aile, aman ha dikkat et başına bir iş gelmesin diye endişelenmek zorunda kalır mı?
                     Çiftçi,emekli,borçlu seçim dönemlerini bekler mi?
                      Elhasıl, seçim dönemleri hariç, insan olmanın adı yok bizim gibi ülkelerde.
                     Ha bir de seçimde bari Adalet olsa;
                     Hep anlatırım, çocuklarımıza özgüven kazandırmak için, kendi eşyalarına onlara seçtirin. Ama seçeneklerini ikiye ya da üçe siz düşürün. İşte bizdeki seçimlerde tıpkı böyle. Önce seçiciler karar verirler sonra onların seçtiklerini bize oylatırlar. Ne çok benziyor değil mi? :)
                     Yapmayın Beyler, kıymayın bu güzel ülkeye. Seçimleri bari adil yapın.
                     Sonuç olarak; Rakam olmayı kabul etmeyin arkadaşlar. Siz değişirseniz değişir herşey. Haklarınızı her daim arayın, güç sizsiniz. Önemli olan seçimler değil, her biriniz olduğunu unutmayın. Gerginlik, tarafgirlik, ayrışma oyunlarına gelmeyin. Ülkenizi gözünüzün önüne getirin, en doğru kararı vereceğinizden eminim.
                     Hiç merak etmeyin, 3 bin yıldır varız, daha iyi bir şekilde var olmaya devam edeceğiz.


                                                                                                              Kendinize İyi Bakın