13 Aralık 2019 Cuma

TANI

                      Zannetme ki;
                   
                      Milli mücadele ve Kurtuluş savaşını, sadece Vatanı işgal eden dış güçlere karşı kazandık.

                     Yıl 1913. Düşman İstanbula dayanmış. Babıali baskınında, Osmanlı'yı yöneten Hürriyet ve İtilafçılar iktidardan uzaklaştırılmış. Baskından sonra çoğuda Ülkeden kaçmış. Ne zaman 1. Dünya savaşını kaybettik, Mondoros ateşkes antlaşması imzalandı, bunlar tekrar geri döndüler. Hatta sonra tekrar Damat Ferid Paşa hükümeti ile iktidar olup, Vatanın paylaşıldığı, Sevr antlaşmasına imza bile attılar.

                  Sonra ne mi yaptılar?
                  Bir bir işgale uğramış, Vatan topraklarını savunanları, Vatan haini ilan ettiler.

                  Vatanı savunmak için Anadolu'yu örgütlemeye çabalayan, Mustafa Kemal için ölüm fetvası çıkardılar.

                 Tövbe Yarabbi,tövbe Türklüğüme. Beni Türk milletinden addetme, diyen. Kim işgalçilere karşı direnirse,öldürülmeleri caizdir.Hatta dini görevidir. Bu uğurda ölen şehittir, diyebilecek kadar ileri giden Hürriyet ve İtilafçı, Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi gibiler vardı.

                 İngilizler İstanbul'u işgal etmiş. Hala kurtuluşumuz İngilizlerdedir,diyen. İngiliz Muhipleri Cemiyetini kuran, Damat Ferid Paşa Hükümetinde iç işleri bakanlığı yapmış, Mustafa Kemal ve işgale direnenler aleyhine emirler yayınlamış, Hürriyet ve İtilafçı Ali Kemal gibiler var. Yıllar sonra, bugünlerde ödülünü aldı, Torunu İngiltere'ye Başbakan oldu.

                 Kurtuluşu Amerikan mandasında arayan, fikir insanlarıda az değildi.

                  Düşman işgaline karşı halkı örgütleyen, Silahınız yoksa, elinize üç beş taş alıp, fiili mukabelede bulunun, diyen ve direnişi ilk örgütleyenlerden Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi gibilerde vardı tabi.

                   İşte; Sanmayın ki;

                   Kurtuluş mücadelemizi sadece, Vatanı fiili işgal eden düşmana karşı verdik. En az onlar kadar, yerli işbirlikçilerine karşı da verdik. Ama görünen o ki, daha bu mücadele bitmemiş. Aynı Tarlaya musallat olmuş Kanyaşı otu gibi. söküp atıyorsun, tekrar tekrar çıkıyor. Anlaşılan o günün yerli işbirlikçilerinin torunları büyümüş, eskisinden daha örgütlüler. Siyasi, ekonomik,kültürel olarak kıyasıya  mücadele ediyorlar.

                    Uyan Ey Halkım;

                    TANI bunları.