27 Haziran 2015 Cumartesi

HDP İKTİDARA

          Selam Dostlar:
          7 Haziran seçimleri geride kaldı. Beğenen,beğenmeyen,sevinenler,üzülenlerle birlikte milletimiz bir karar verdi. Yeni bir meclis aritmatiği ortaya koydu. Kim yönetmek istiyorsa oturup konuşsun, uzlaşsın şartını dikte etti.
          Bu meclis aritmatiğinin içinden nasıl bir iktidar çıkabilir,epey uzun bir zamandır memlekette bu konuşuluyor. Herkes fikir beyan ediyor. Bende kendi fikrimi, nedenleri ile yazmaya çalışacağım. Hatta şaşırabilirsiniz de. Ben bu meclis aritmatiğinin içinde ülkenin tarihi bir fırsat yakaladığını düşünüyorum. Bu fırsatın da Hdp nin mutlaka önümüzde kurulacak olan hükümette yer alması gerekliliği.
          Durun hemen karşı çıkmayın. Önce gerekçelerimi okuyun, isterseniz sonra yine karşı çıkabilirsiniz.
         İşte gerekçelerim;
         1- Bu en önemli gerekçem. Madem yıllardır Doğu ve Güneydoğuda ayrımcılığa tabi tutulduğunuzu düşünüyorsunuz. İkinci sınıf insan muamelesi gördüğünüzü söylüyorsunuz. Htta o bölgeye yeterince yatırım yapılmadığından şikayetçisiniz. Alın size fırsat. İktidara ortak olun, Ayrım yapılmadığının,ikinci sınıf insan kabul edilmediğinin bundan daha iyi ispatı mı olur, Yönetin ve yatırım yapın. DEYİN
         2- Bu güne kadar ülkedeki çok ciddi bir kısmın en büyük endişesi bölünme korkusu idi, değil mi? İktidarın bir parçası olduklarında, zaten yönetimde olmayacaklar mı? Daha neyin bölünme endişesi yaşanabilir ki. Biz diyelim onlara ayrımcılık yapmayın diye,şayet yaparlarsa. Bu bölünme korkusunu da tarihe gömmek lazım. Hem varsa böyle bir güçleri işte tüm idare ellerinde olacak,bir zahmet bölüversinler de, herkes görsün. DEYİN
          3- Madem birileri Hdp ile terörü eşit görüyor yada öyle kabul ediyor. Yönetirken herhangi bir terör eylemi olmasına müsade etmezler herhalde değil mi? Böylece Doğu ve Güneydoğuda olabilecek bir terör saldırısının önüne de geçmiş oluruz. Kimse yol kesmez, vergi toplamaz, başka bir yargılama yapmaz, bunlara da gerek kalmaz herhalde. Çift başlılığın da önüne geçilmeli, DEYİN
         4- Hdp lilerin Türkiye partisi olmak istedikleri sıkça dillendirdikleri bir söylem. Bizlerde bu düşünceyi desteklemeliyiz. İktidar olmaktan daha iyi bir Türkiye partisi olmanın desteği mi olur. Tüm Türkiye'de yönetimsel faaliyet göstereceklerine göre desteklemekte fayda var. Hem de bir samimiyet testinden geçmiş olurlar. Haydi hep beraber destek olalım ve Türkiye Partisi olun DİYELİM.
         5- Türkiye dış politikası yerlerde sürünüyor. Hatta neredeyse yok denecek düzeyde. En sorunlu ve karmaşık bölge ise Güneydoğu Anadolu sınır hattı. Suriye ve Irak ile olan ilişkiler. Bu sınırı ise dışardan kontrol eden ise o bölgede yaşayan Kürtler. Onları en iyi anlayacak ve gerekirse onlarla işbirliği yapacak olan parti Hdp değil mi Hdp nin iktidarda olması akıllıca olmaz mı? Böylece sınır bölgesinin güvenliği sağlanmış olmaz mı? Alın size fırsat yönetimin bir parçası olun ve sınır güvenliğini sağlayın DEYİN.
         6- Dünya standartlarında Demokrasi ve Halkların kardeşliği vurgusunu en fazla yapan parti Hdp değil mi? Şayet yönetimin bir parçası olurlarsa bunu nasıl başaracaklar doğrusu merak ediyorum.. Sizler merak etmiyor musunuz? Gelin bize bu konularda neler yapabileceğinizi gösterin DEYİN
         7- Siyasi Partilerin hemen hemen hepsi iktidar olup gücü eline geçirince, siyasi vaatlerini bir kenara bırakır iktidarın nimetlerinden faydalanma peşine düşerler. Yani hükmetmek herkes gibi siyasi partileride bozar. Bu bağlamda Hdp ninde kendini ne kadar koruyabileceği,siyasi samimiyetini de görmek için iyi bir fırsat olacaktır. Türkiye ve sorunlarını kalıcı çözümler üretme becerilerinide görmüş oluruz.Şayet söylem ve vaatlerini yapamazlarsa ilerleyen dönemler için umut olmaktan çıkacaktır. Şayet başarabilirlerse hem Türkiye hemde kendileri kazanacaktır. Unutmayalım küçükken samimiyet testi yapmak daha akılcıdır. yoksa umut olmaya devam edeceklerdir. Buyrun samimiyetinizi görelim DEYİN
            Benim gerekçelerim bunlar. Bu söylediğim konularda Hdp yi test etmek için iktidarın bir parçası olmalarında yarar görüyorum. Bununda iki yöntemi var. Ya Akp ile koalisyon kurmaları, yada  Chp İle Mhp nin dışardan destekleyeceği bir koalisyon. Bence her iki formülde makul, olabilir yani. Benim tercihimi soracak olursanız. Mhp nin dışardan destekleyeceği Chp, Hdp koalisyonudur. Gerkçem ise denetlenmesi daha kolay olacağı içindir. Hemde Mhp nin böyle tarihi bir fırsatı kaçırmaması gereğidir. Yoksa herşeye çok geç kalmış olacaklar.
          Teklifimi ütopik yada art niyetli bulanlar olabilir, saygı duyarım. Fakat bir art niyetim yok. Ben başarmalarını çok isterim. Bu neticeden en kazançlı Türkiye çıkacaktır Unutmayalım.
                                           
                                                                                                                            Sevgilerimle

5 Haziran 2015 Cuma

ÖZGÜRLÜĞE OY VER


          Bu satırlar tarihe şerh düşmek için yazıldı. 
          Çoğunuz gibi pratik  siyasetin içinde değilim. Ama bu demek değil ki, Ülkeme, insanıma, onların yaşam standartlarına kayıtsızım. Bu toprakların bana verdiklerini geri ödeme borcum var. Daha özgür bir dünyada yaşamak, çocuklarımıza daha yaşanabilir bir dünya kurmak için, düşünmek ve düşündüklerimi paylaşmak gibi bir borç.
          Bunun içinde geleceğimiz için önemli bir adım olan, bizi yönetsinler diye görevlendireceğimiz kişileri seçmek için kriterlerim var. Bu kriterleri sizlerle paylaşmak istedim. Umarım sizleri de ortak edebilirim.
          1- Dini, dili, ırkı, mezhebi ne olursa olsun, başkasının yaşam haklarına saygılı. Adalet terazisinde herkese eşit bakabilecek. Herkesin emin ve özgürce huzur içinde yaşamasını garanti edebilen bir yönetim anlayışına EVET.
          2- Ülkenin tüm kaynaklarını ve kazanımlarını bir pastaya benzetirsek, bu pastayı tüm halka, adil bir şekilde paylaştırabilen. Benzetecek olursak sofra başındaki bir annenin tüm sofradakilere pay ettiği gibi pay edebilecek bir yönetim anlayışına EVET
          3- Yeri geldiğinde güç kullanabilsin, paylaşımları hakça yapsın diye yetki verdiklerimiz. Yetkilerini suistimal edip etmediklerini açıklık ve şeffaflık içinde bu millet ve hukuk karşısında hesap verebilecek bir yönetim anlayışına EVET
          4- Dünya çok küçüldü. Artık herkes birbiri ile iletişim ve iliki halinde. Bu bağlamda Dünya ile kavga eden değil mücadele ve müzakere eden. Temsil ettiği değerlere ve şahıslara hakkıyla, temsil edebilecek bir yönetim anlayışına EVET
          5- Gelecek kuşaklarımız çok önemli. Dünyayı iyi okuyan ve anlayan bir nesil yetiştirmek için. Bilim ve fennin esas alındığı, araştırma ve sorgulama yeteneklerini geliştirecek, dünya ile iletişim kurabilen, kendi değerlerini de öğrendiği bir eğitim sistemini kurma iradesine sahip bir yönetim 
anlayışına EVET
           6- Çoğunlukçu değil, çoğulcu yani, ben çoğunluğum ne istersem yaparım anlayışına sahip değil,yaptığı ve yapacağı her eylemde kendi gibi düşünmeyenleri dikkate alacak gerekirse onları ikna edecek bir yönetim anlayışına EVET
           7- Her bir bireyin doğru bilgilendirilme ve haber alma hakkı vardır. Tüm iletişim araçlarını, basın ve yayını kontrol etme çabasını, insanımıza yapılan büyük bir hakaret olduğunu anlayacak. Tüm insanımızın özgürce bilgi ve haber alma haklarına saygılı olan bir yönetim anlayışına EVET
           8- Ulusal veya uluslararası hukukun koyduğu Anayasa ve yasaları beğen yada beğenme, güç benim elimde istediğime uyarım demeyecek. Evrensel hukuk da dahil saygı duyan bir yönetim anlayışına EVET
           9- Dünya bizim evimiz. Ve doğaya en büyük zararı veren canlıda biz insanoğlu. Buna önlem almazsak felaketimiz olacak farkında olmalıyız. Bu yüzden çevre politikaları, doğa ve doğal yaşam alanlarına saygılı. Üretim ve tüketim alışkanlıklarını da bu yönde destekleyen yönetim anlayışına EVET
          10- Bağırma,öfkelenme, kin, nefret söylemleri bir yöneticinin vasfı olamaz. Yönetsin diye yetki verdiklerimiz, her bir bireyimize bıkmadan usanmadan güzel bir üslupla ikna edene kadar ne bilmek istiyorsak anlatmakla mükellef. Yaptıklarını düzgün bir üslupla anlatan ve hesap veren bir yönetim anlayışına EVET
            
            Daha fazla uzatmayacağım. Bütün bu yazdıklarımdan sonra kime oy vermeyeceğimi anladınız sanırım. Demokrasilerde yönetimleri arada bir değiştirmek hepimiz açısından faydalı. Çünkü yönetmek için seçtiklerimiz uzun süre yönettikleri zaman kendilerini devlet zannetmeye başlıyorlar. Hesap vermekten kaçıyorlar. Hiç bir siyasi hareket ilelebet yönetirim anlayışına sahip olmamalı.
            Benim oyum daha özgür bir TÜRKİYE'ye
            Sende ÖZGÜRLÜĞE OY VER
                                                         Esen kalın