Bu satırlar tarihe şerh düşmek için yazıldı.
Çoğunuz gibi pratik siyasetin içinde değilim. Ama bu demek değil ki, Ülkeme, insanıma, onların yaşam standartlarına kayıtsızım. Bu toprakların bana verdiklerini geri ödeme borcum var. Daha özgür bir dünyada yaşamak, çocuklarımıza daha yaşanabilir bir dünya kurmak için, düşünmek ve düşündüklerimi paylaşmak gibi bir borç.
Bunun içinde geleceğimiz için önemli bir adım olan, bizi yönetsinler diye görevlendireceğimiz kişileri seçmek için kriterlerim var. Bu kriterleri sizlerle paylaşmak istedim. Umarım sizleri de ortak edebilirim.
1- Dini, dili, ırkı, mezhebi ne olursa olsun, başkasının yaşam haklarına saygılı. Adalet terazisinde herkese eşit bakabilecek. Herkesin emin ve özgürce huzur içinde yaşamasını garanti edebilen bir yönetim anlayışına EVET.
2- Ülkenin tüm kaynaklarını ve kazanımlarını bir pastaya benzetirsek, bu pastayı tüm halka, adil bir şekilde paylaştırabilen. Benzetecek olursak sofra başındaki bir annenin tüm sofradakilere pay ettiği gibi pay edebilecek bir yönetim anlayışına EVET
3- Yeri geldiğinde güç kullanabilsin, paylaşımları hakça yapsın diye yetki verdiklerimiz. Yetkilerini suistimal edip etmediklerini açıklık ve şeffaflık içinde bu millet ve hukuk karşısında hesap verebilecek bir yönetim anlayışına EVET
4- Dünya çok küçüldü. Artık herkes birbiri ile iletişim ve iliki halinde. Bu bağlamda Dünya ile kavga eden değil mücadele ve müzakere eden. Temsil ettiği değerlere ve şahıslara hakkıyla, temsil edebilecek bir yönetim anlayışına EVET
5- Gelecek kuşaklarımız çok önemli. Dünyayı iyi okuyan ve anlayan bir nesil yetiştirmek için. Bilim ve fennin esas alındığı, araştırma ve sorgulama yeteneklerini geliştirecek, dünya ile iletişim kurabilen, kendi değerlerini de öğrendiği bir eğitim sistemini kurma iradesine sahip bir yönetim
anlayışına EVET
6- Çoğunlukçu değil, çoğulcu yani, ben çoğunluğum ne istersem yaparım anlayışına sahip değil,yaptığı ve yapacağı her eylemde kendi gibi düşünmeyenleri dikkate alacak gerekirse onları ikna edecek bir yönetim anlayışına EVET
7- Her bir bireyin doğru bilgilendirilme ve haber alma hakkı vardır. Tüm iletişim araçlarını, basın ve yayını kontrol etme çabasını, insanımıza yapılan büyük bir hakaret olduğunu anlayacak. Tüm insanımızın özgürce bilgi ve haber alma haklarına saygılı olan bir yönetim anlayışına EVET
8- Ulusal veya uluslararası hukukun koyduğu Anayasa ve yasaları beğen yada beğenme, güç benim elimde istediğime uyarım demeyecek. Evrensel hukuk da dahil saygı duyan bir yönetim anlayışına EVET
9- Dünya bizim evimiz. Ve doğaya en büyük zararı veren canlıda biz insanoğlu. Buna önlem almazsak felaketimiz olacak farkında olmalıyız. Bu yüzden çevre politikaları, doğa ve doğal yaşam alanlarına saygılı. Üretim ve tüketim alışkanlıklarını da bu yönde destekleyen yönetim anlayışına EVET
10- Bağırma,öfkelenme, kin, nefret söylemleri bir yöneticinin vasfı olamaz. Yönetsin diye yetki verdiklerimiz, her bir bireyimize bıkmadan usanmadan güzel bir üslupla ikna edene kadar ne bilmek istiyorsak anlatmakla mükellef. Yaptıklarını düzgün bir üslupla anlatan ve hesap veren bir yönetim anlayışına EVET
Daha fazla uzatmayacağım. Bütün bu yazdıklarımdan sonra kime oy vermeyeceğimi anladınız sanırım. Demokrasilerde yönetimleri arada bir değiştirmek hepimiz açısından faydalı. Çünkü yönetmek için seçtiklerimiz uzun süre yönettikleri zaman kendilerini devlet zannetmeye başlıyorlar. Hesap vermekten kaçıyorlar. Hiç bir siyasi hareket ilelebet yönetirim anlayışına sahip olmamalı.
Benim oyum daha özgür bir TÜRKİYE'ye
Sende ÖZGÜRLÜĞE OY VER
Esen kalın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder