Biraz geç kalınmış bir yazı oldu. TEOG un kaldırılması ve sınav sistemi tartışmalarına dahil olmak istedim.Geçte olsa düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
İletişim ve Teknoloji çağındayız. Ülke olarak da Dünya ile rekabet etmek zorundayız. Ki hakettiğimiz medeniyet seviyesine yakalayabilelim.
Bu rekabet kelimesi önemli. Çünkü epey geniş bir kavram. En iyi sözü söylemek,en vurucu cümleyi kurmak bir rekabet aracı olsa da, bunun altını doldurmak çok daha önemli. Bunun altını da Bilim,sanat,teknoloji,edebiyat alanlarında rekabet edebiliyorsan doldurabilirsin. Ardından ekonomik ve kültürel gelişme izler. Senin sözününde bir hükmü olur.
Peki bu konularda rekabet edebiliyor muyuz? Elbette hayır. O zaman ne yapmalıyızı tartışmamız lazım.
Bunun için, ilk başta tüm kaynaklarımızı iyi kullanmamız lazım. Zengin bir yeraltı kaynağımız yok. Yer üstü kaynaklarımızı kullanmak içinde iyi yetişmiş elemanlara ihtiyacımız var. İşte tam da burda eğitim devreye giriyor. Ülke olarak en büyük kaynağımız İnsan kaynağı. Bunu iyi değerlendirmemiz şart. Yani İnsanımızı iyi eğitmemiz lazım.
Nerden başlamalıyız diye hep soranlara, işte tam da cevap bu; Eğitimden.
Eğitimde niye başarılı olamiyoruz? Sorunlarımız neler? Neler yapmamız lazım? gibi sorulara cevaplar arayalım.
1- Bence eğitimin en büyük sorunu,ilk başta müfredat sorunu. Yani öğrencimize okuttuğumuz içerik. Malesef müfredat İlkokul Bir den başlayıp,Üniversiteden mezun olana kadar,baştan sona sorunlu. O yüzden ben İlkokula yeni başlamış bir nesile bile kayıp bir nesil olarak görüyorum. İvedilikle bu içerik sorunu halledilmeli. İçerik Dünya ile rekabet edebilecek bir şekilde,bilimsel dayanakları olan, uygun bir şekilde yıllara bölünmüş bir müfredat olmalı. Amaç çok şey öğretmek değil, yararlı bilgi öğretmek olmalı. Bu konuda başarılı olmuş ülkeler bu sorunu nasıl çözmüş araştırılmalı. Milli ve Manevi değerler de atlanmamalı tabi.
2- Kimse alınmasın ama ikinci büyük sorun, eğitici sorunu. Aslında bu sorun çok boyutlu bir sorun. İlki Üniversite müfredat sorunu. İkincisi eğiticilerin, sürekli eğitime tabi tutulmaması sorunu. Eğitici sorunlarını çözme mekanizmalarının olmaması. Bunlar artırılabilir. Bence bir Ülkenin en iyi öğrencilerinin eğitici olması için her türlü teşviğin yapılması lazım. Belki bu sorun daha kolay aşılabilir.
3- Üçüncü sorun olarak ta öğrenci değerlendirme ve tanıma sisteminin olmaması. Bir öğrenciyi ,lkokula başladığından itibaren, ilgi,yetenek, algı, kavrama olarak değerlendirecek mekanizma kurulmalı. Ve bu doğrultuda yönlendirilmeler yapılmalı. Okul olarakta bunların alt yapıları hazırlanmalı. Belki bu konularda Rehber öğretmenler kullanılabilir. Onlar için gerekli müfredat ve eğitimler konduktan sonra. Aile,okul,öğretmen,rehber öğretmen bu konularda sıkı bir şekilde işbirliği yapmalı. Belki bu şekilde sınavsız bir eğitime geçişin alt yapısı hazırlanmış olur.
4- Dördüncü sorun sınav sorunu. Eğitimin en acı yanı bu sınavlar. Hiç bir ayırıcı veri yok elimizde ne yapalım sınav yapalım kolaycılığı. Hem öğrenciyi,hem aileyi uzun süre hipnoza sokan başka bir araç bu sınavlar. Kesinlikle İnsanın hayat ile bağını kopartan kötü bir araç. Ben düzgün bir ayıraç olduğunu da düşünmüyorum. O yüzden çoğu kimse eğitim aldığı alan dışında çalışıyor. Zaten onu da düzgün yapamıyoruz.
Daha bir sürü sorun sıralamak mümkün. Ben en belirginlerine değinmeye çalıştım. Sizler çoğaltın artık.
Son olarak şunu söylemeliyim. Başta da söyledim. En büyük zenginliğimiz İnsan gücümüz. Ben her zaman bu ülkenin insanına inandım. Yeter ki iyi bir şekilde eğitelim. Bakın o zaman bu ÜLKE ne oluyor.
Esen Kalın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder