Selam Arkadaşlar
Çok tez canlı bir milletiz. Bir düşüncemiz veya idealimiz varsa hemen olsun isteriz. Halbüki onun için vereceğimiz mücadelenin bize vereceği hazzı hiç düşünmeyiz. Ve de bize belki de biz yapacak mücadelenin de o olacağını ihmal ederiz.
Yeni bir Devlet kuruşumuzun üzerinden 90 yıldan daha fazla bir zaman geçti. Cumhuriyeti kurmak için,çeşitli cephelerde 15 seneden fazla savaşmak zorunda kaldık. Bu zaman içinde milyonlarca şehit verdik. Ne büyük fedakarlıklar ve feragat etmek zorunda kaldığımız mevzular oldu. Yani çok çetin bir mücadelenin sonucunda Cumhuriyeti kurabildik.
Mutlakiyetten Cumhuriyete geçerken verilen mücadele tüm dünyaya örnek oldu. Onca kayıplara rağmen bitti mi mücadele? Elbette bitmedi. Bir ayağı bitse de, diğer ayağı olan çağdaşlaşma mücadelesi henüz yeni başlamıştı.
Savaştan yeni çıkmış bir ülkenin ekonomik durumundan söz etmeye gerek yok. Zaten daha önceden de ne sanayileşme var nede doğru düzgün üretim. Okur-yazar oranını ise en fazla gösteren belge %11 olarak belirtmiş. İşte Cumhuriyetin başlangıcının ne büyük bir mücadele ile karşı karşıya kaldığının en güzel örnekleri.
Buna rağmen çağdaşlaşma mücadelesine başlıyor yeni Cumhuriyet. Bütün zorluklara rağmen. Çıkılan bu yolda 90 yılı aşkın bir zamanda kaç Cumhurbaşkanı, kaç Başbakan, kaç muktedir gelip geçiyor bu ülkeden. Kendi ikbali ile ülkenin ikbalini karıştıranlar olduğu gibi iyi niyetle çaba gösterenlerde mutlaka olmuştur.
Yeterli olmasada, bu zaman zarfında iyi yetişmiş bilim insanları, akademisyen, aydın, yazar ve sanatçılarda çıkarmışız. İyi iş insanları, ekonomistler de olmuş. Toplum için ve gelişim için ellerinden gelen mücadeleyi de verdikleri söylenebilir.
Zaman çağdaşlaşma için yeni bir bariyer getirdi Demokrasi. Demokrasiye ilk adımın atıldığı çok partili dönemin üzerinden de 70 yıl geçti. Buna rağmen ülkemiz, çağdaş bir Demokrasi hedefine henüz bile ulaşabilmiş değil.
Bunun nedeni Demokratik olması gereken kurumların üstlerine düşen görev ve sorumluluklarını yerine getirmemesi, bireysel çabalar olsa da toplumsal olarak yeterli çoğunluğu ulaşıp, mücadele edilmemesi olarak görüyorum.
Ülkemizde bu zamanların en çetin mücadelesinin tam anlamıyla çağdaş ve Demokratik olmak için verilmesi gereken mücadeledir.
Yani demem o ki; Şahıslar gelir geçer, seçimler gelir geçer, hükümetler gelir geçer. Ama huzurlu, adil ve güvende yaşama mücadelesi Demokrasisi oturmamış bizim gibi ülkelerde bitmez.Bitmeyecek.
Herşeyi çok çabuk olsun bitsin istemeyin. Mücadele etmenin hazzına varın. Çabukta pes etmeyin. DAHA MÜCADELE YENİ BAŞLIYOR.
Esen Kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder